BKSR. Sıcaklarda serinlemek için en çok tercih edilen yiyecek şüphesiz ki dondurma. Dondurma doğru şekilde tüketildiği takdirde herhangi bir sağlık sorununa neden olmaz. Ancak doğru şekilde tüketilmezse bağışıklığı düşük olan kişiler de boğaz enfeksiyonuna neden olabilir. Hospital Intercontinental Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Yavuz Selim, Yıldırım doğru dondurma tüketiminin ipuçlarını paylaştı"DONDURMA ANTİOKSİDAN KAYNAĞIDondurma süt, yağ, şeker, protein ve kalsiyum gibi vücut için önemli maddeler içerir, yaz aylarında çocukların vazgeçilmezidir. Tatlı seven insanlar için sağlıklı bir besin kaynağıdır. Doğal meyvelerden yapılan meyveli çeşitleri ile de antioksidan kaynağıdır. İnek sütü alerjisi olanlar ise keçi sütünden üretilen dondurma SONRA SU İÇİLİR Mİ?Ben Kahramanmaraşlıyım, bizim memlekette dondurma su ile beraber servis edilir. Su ile tüketmek boğaz enfeksiyonu sıklığını azaltıyor. Buna ek olarak dondurma ambalajından çıkarıldıktan sonra hemen tüketilmemeli. Bir miktar beklemek mide ve bağırsaklae içinde iyi olur. Yine dondurmayı küçük parçalar halinde ve eriterek yemek boğaz enfeksiyonu olasılığını YERKEN DİKKAT!-Dondurmanın fazla miktarda tüketilmesi kilo problemi olanlar için sorun karna tüketmek daha su ile tüketmeyin !-Dondurma yedikten sonra dişlerimizi korumak için ağız dondurmalar mutlaka soğuk zincirde korunmuş olmalı ve son tüketim tarihi kontrol edilerek enfeksiyonu sadece dondurma tüketince mi olur?Hayır. Burnu tıkalı kişiler gece boyu ağızdan nefes nefes almak boğazın kurumasına, dişlerin çürümesine, ağızda kötü bir tat hissine neden olarak boğaz enfeksiyonunu sistemi zayıf kişiler de yine sürekli boğaz enfeksiyonu apnesi- horlaması olan kişiler gece uykuda tıkanmaya bağlı daha sık hasta içenler ve geniz akıntısı fazla olan kişiler daha sık hastalanır. Sık tekrarlayan boğaz enfeksiyonlarının nedeni nedir?Ağızdan solunum ağızdan nefes alıp vermek en sık nedenlerin başında gelir, burun tıkanıklığı, bağışıklık sisteminin zayıf olması, sigara içmek, antibiyotik direnci, aşırı yorgunluk ve uykusuzluk, stres, fazla soğuk ve sıcak yemek içmek, geniz akıntısı, geniz eti ve burun alerjisi tekrarlayan boğaz enfeksiyonlarında çözüm nedir?1 yıl içerisinde 4-5 ten fazla boğaz enfeksiyonu geçirmesi durumunda, erişkin ve çocuklar için ameliyat seçeneği devreye girer. Geçirilen boğaz enfeksiyonu uygun şekilde tedavi edilmez ise bu enfeksiyon kalbe, böbreklere ve eklemlere zarar verebilir."
51 yaşındayım. Şeker hastasıyım. Ağzım pis kokuyor. İlaç kullanıyorum. Yemek yedikten sonra nefesimde özellikle pis koku oluyor. Dişlerime bile bakım yapıyorum, sorun yok. Peki bu koku nereden geliyor? Yemek sonrası başlayan kokularda öncelikle reflü aklımıza gelir. Yemek borusu alt ucu gevşemişse yemek sonrası asitli mide içeriği kokusu ağzımızdan gelebilir. Özellikle geniz akıntısı, sinüzit, yemek borusu divertikülü dediğimiz hastalıklarda da ağız kokusu olabilir. Bu tanıları bir kenara yaz. Tekrar doktoruna başvur. 32 yaşındayım. Halamda meme hastalığı var. Sağ mememde ağrı ve kızarıklık oldu. Bende de kanser olabilir mi? Özellikle meme şikayetlerinde muayene bulguları çok önemlidir. Sadece anlatılanlarla bir şeyler tahmin etmek oldukça güçtür. Hemen doktoruna git. Her değişiklik kanser olsaydı, dünyada kadın kalmazdı. Memede kanserden şüphelenmemiz için; meme ve meme başında farklılık, memenin yanında ve/veya koltukaltında bir kitle veya kalınlık, meme başının hassaslığı, meme ve meme başının görünümünde değişiklik, memenin boyutunda ve şeklinde bir değişiklik, meme başının içe dönmesi, meme derisinin ya da ucunun pullu, kırmızı ya da şiş olması portakal kabuğu görüntüsü gerekir. Son 1 aydır cinsel organımda ve torbalarımda yanma gibi garip bir his var. Orgazm olamamaya başladım. İdrarım ağrılı oluyor. Dereotu kaynatsam bu duruma iyi gelir mi? Dereotu satın aldığın adama iyi gelir. Hemen doktora gitmen sana daha iyi gelir. Öncelikle iç hastalıkları uzmanına başvurmalısın. Neden mi? Genel muayene birçok ihtimali değerlendirmek için gerekli. Cinsel organlar ve onların bölgesinde garip bir his ve orgazm olamama tarifin 'atılamayıp biriken idrar' için nörolojik bir ihtimali kuvvetlice düşündürür. Bel fıtıkları bile bu şikayetleri yapma ihtimali taşıyabilir. Üroloji, nöroloji ve hatta belki de fizik tedavi uzmanına ihtiyaç duyulabilir. Şikayetlerin önemli, gecikirsen gittikçe artacak gibi duruyor. Yasal Uyarı Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın. Kuşkulanma paylaş 12 Ağustos 2022, Cuma Doktor bey 4 aydır eşimle doğru düzgün cinsel ilişkiye giremiyoruz. Hemen boşalıyor. Başta bir şey demedim. Doktora... Uyku apnesine dikkat 11 Ağustos 2022, Perşembe 45 yaşındayım. 128 kiloyum. Sigara içiyorum. Nefessiz kalıyorum. Çok horluyorum. Sigarayı bıraksam geçer mi? Bu... Eşinle birlikte çöz 10 Ağustos 2022, Çarşamba 2 yıllık evliyim. 5 aylık bebeğim var. Gebe kaldığımdan beri eşimle cinsel ilişkiye girmek isteğim neredeyse kalmadı.... Her derde deva 09 Ağustos 2022, Salı 2008'de ayağımda problem vardı. Lokal anestezi için belden iğne yaptılar ama cinsel organım da etkilendi. Doktorlar... Eşim mutlu değil 08 Ağustos 2022, Pazartesi 32 yaşındayım. İlişkide sertliğim 8-10 dakika sürüyor. Eşim mutlu olmuyor. Bu durum erken boşalma mı? İLİŞKİDE...
Astım çocuklarda görülen sık hastalıklardan birisidir. Astım hastalığının gelişmesinde genetik çok önemli olmakla birlikte birçok faktör de astım gelişmesini etkileyebilmektedir. Gıda katkı maddelerinin astımı etkileyip etkilemediği konusunda aileler endişelidir. Bu makalemizde gıda katkı maddelerinin astıme etkisi anlatılacaktır. Hangi katkı maddeleri astımı etkiler? 2500 adet civarında katkı maddesi vardır. Astımla ilişkisi olanlar ise sülfitler ve mosodyum glutamattır. Sülfitler kurutulmuş gıdalarda çoğunlukla bulunur. Sülfit içeren gıdaların astım gelişmesine katkıda bulanacağına yönelik çalışmala vardır. Monosodyum glutamate ise genellikle Çin yemeklerinde bulunur. Çin lokantasında yemek yedikten sonra ani gelişen baş ağrısı, halsizlik, karın ağrısı, yüzde kızarma ve astım belirtileri gelişmişse Çin Lokantası Sendromu gelişme olasılığı yüksektir. Birçok katkı maddesinin de astım gelişmesine katkıda bulunabileceğine yönelik raporlar bildirilmektedir. Sonuç Olarak Katkı maddeleri içeren gıdalar astım gelişmesini kolaylaştırabilir Astım gelişme riski yüksek olan, özellikle ailesinde alerjik hastalık yüksek olan çocuklara katkı maddeleri içeren gıdalardan uzak durmaları tavsiye edilebilir.
Haberler Sağlık Sinsi illete dikkat, Diyabet, Gizli şeker vücutta hasar yapmaya yıllar önce başlıyor, Diyabet sinsi ilerliyor zarar veriyor. ABONE OL Yemekten sonra uyku basıyorsa bunları okuyun - 0017 Güncelleme - 1556 CEYDA ERENOĞLU / HT GAZETE YAZI DİZİSİ - 2 Diyabetin önlenemez yükselişi tüm dünyanın çözümüne odaklandığı konuların başında geliyor. Gelişmiş ve sanayileşmiş ülkelerde diyabet oranı yüksek görülse de hastalığın artış hızına bakıldığında gelişmekte ve sanayileşmekte olan ülkelerde bu oran çok daha yüksek. Bu hız Ortadoğu başta olmak üzere Güney Asya, Güney Amerika ve Afrika’da olağanüstü bir yükseliş gösteriyor. Türkiye’nin, diyabetin Avrupa’da en hızlı arttığı ülke oluşu da hastalık riskinin yüksekliğine işaret ediyor. Peki diyabet neden böylesi bir yükseliş içinde ve neden bir salgına dönüşmüş durumda? Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, “Hastalığın ilerleyişine 21. yüzyılın yeni hayat modeli neden oluyor” diyor. Çok hızlı ilerleyen teknoloji insan yaşamına birçok kolaylık getirirken sağlık sistemimini altüst ediyor. İşyerinde bilgisayar başında saatler geçiriyor, evde televizyon önünden kalkmıyoruz. Yürümüyor en kısa mesafe için bile arabaya binmeyi tercih ediyoruz. Yemeklerimizi çok hızlı tüketiyor kendimizi fast-food çılgınlığının kucağına atıyoruz. Seçtiğimiz besinler hep hamurlu, yağlı ve şekerli olunca da hızlı kilo alıyoruz. Böylece 50’lerden 20’li yaşlara hatta çocukluk çağına kadar inmiş olan obezite ile beraber gelişen ensülin direnci sorunuyla karşılaşıyor ve diyabet hastası oluyoruz. DİKKAT GİZLİ ŞEKERİNİZ OLABİLİR Diyabet henüz klasik bulgularını, yani çok su içme, sık idrara çıkma, ağız kuruluğu, kilo alma gibi belirtilerini vermeden 15-20 yıl süresince semptomsuz ilerliyor ve bu dönem gizli şeker olarak isimlendiriliyor. Prof. Dr. Temel Yılmaz, “Gizli şeker aslında 20 yıl öncesinden kendisine özgü bazı belirtiler verse de bunlar çoğu zaman ihmal edilir ve atlanır” diyor. İlk ortaya çıkan bulgunun, “reaktif hipoglisemi” adı verilen şeker düşme atakları olduğu belirtiliyor. Reaktif hipogliseminin en önemli özelliğinin ise bu atakların kişinin yemek yedikten sonra meydana gelmesi olduğuna dikkat çekiliyor ve bu “tokluk hipoglisemileri” olarak adlandırılıyor. Bu kişiler sabah uyandıklarında fazla acıkmıyor, genellikle kahvaltı yapmıyor, öğle yemeğini hafif geçiştirip ilk yemeği yedikleri andan gece uyuyuncaya kadar geçen sürede hipoglisemi atakları nedeniyle sürekli yemek yemek zorunda kalıyorlar. Bu sorun halinde; kan şekeri düşüklüğü, sinirlilik, soğuk terleme, fenalık hissi, bazı kişilerde baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu gibi bulgular görülüyor. Akşam üstüne doğru ise tatlı krizi ve çikolata isteği baş gösteriyor. Bu hastaların bir bölümünde gece uykudan uyanıp yemek yeme alışkanlığı görülüyor. Bu dönemde glikoz yükleme testinde genellikle tokluk 2. saat kan şekerinin açlık kan şekerinden düşük olduğuna dikkat çekiliyor. GİZLİ ŞEKER NEDEN ÇOK ÖNEMLİ? Araştırmalar henüz diyabetin ortaya çıkmadığı gizli şeker döneminde bile hastalığın vücutta hasar oluşturduğunu söylüyor. Özellikle 50 yaş altında ortaya çıkan hipertansiyon, koroner hastalığı ve enfarktüste mutlaka gizli şeker aranması gerekiyor. Bunların çoğunda glikoz metabolizma bozukluğu olduğuna dikkat çekiliyor. Gizli şekerle ilgili bilgiler aşağıdaki şu gerçeklere işaret ediyor; Gizli şeker döneminde hastaların yüzde 40’ında hipertansiyon oluyor. Yüzde 70 - 80’inde kan yağlarında yükseklik bulunuyor. Yüzde 50’sinde yüksek tansiyon görülüyor. Yüzde 20 – 30’unda göz bozuklukları başlıyor. Yüzde 10 – 20’lik bölümünde diyabetin böbrekler üzerinde etkisi ortaya çıkıyor. Yüzde 80’inden fazlasında 2 veya daha çok damar hasarı oluyor. DİYABETİN 4 TİPİ TİP 1 DİYABET ÇOCUKLUK ve gençlik yıllarında ortaya çıkan Tip 1 diyabet, vücutta ensülin hormonlarının eksikliği ya da yokluğu sonucu görülüyor. Bu soruna en çok 10-15 yaş arasında rastlanıyor. Bu diyabet tipi, pankreasta ensülin üreten beta hücrelerinin vücudun kendi savunma sistemini yanlış algılaması sonucu ensülin üreten hücrelerini tahrip etmesiyle ortaya çıkıyor. Tip 1 diyabette hastanın mutlak veya göreceli bir ensülin yetersizliği nedeniyle ensülin hormonunu ömür boyu enjeksiyon yoluyla dışarıdan almak zorunda olduğu belirtiliyor. TİP 2 DİYABET DÜNYANIN en yaygın kronik hastalıklarından birisi olarak görülüyor ve tüm diyabetlilerin yüzde 90’ını oluşturuyor. 30 yaşından sonra ortaya çıkıp en çok 40 - 50 yaş arasında görülüyor. Tip 2 diyabet yaşamın ileri dönemlerinde ensülin hormon salgısındaki bozukluk sonucunda oluşuyor. Bu bozuklukta iki mekanizma rol oynuyor. Önce ensülin hormonunun hücreye girişinde bozukluk gelişiyor ensülin direnci sonrasında ise ensülin salgısında azalma ensülin eksikliği başlıyor. Bunun sonucu olarak Tip 2 diyabetli hastada önce tokluk kan şekeri daha sonra ise hem açlık hem de tokluk kan şekeri yükseliyor. Kan şekeri yüksekliğine bağlı çok su içme, çok idrara çıkma, halsizlik, yorgunluk gibi bulgular diyabete davetiye çıkartıyor. SİNSİ SEYİRLİ HASTALIK Tip 2 diyabet yavaş seyirli ve sinsi bir hastalık olarak tanımlanıyor. İyi tedavi edilmezse klinik başlangıçtan itibaren yaklaşık 10 yıl içinde organ hasarları başlıyor. Bu dönemde genellikle semptom ve belirti vermediği için hastalar genel olarak bu bozuklukların farkında olmuyor. Bunun, organ bozukluklarının yıllar içinde sinsice gelişip henüz bulgu vermediği bir dönem olduğuna dikkat çekiliyor. Bu nedenle, hastalığın teşhisinden bir süre sonra hastaların önemli bir bölümünün tedavi disiplinini bıraktıkları belirtiliyor. Tedavinin aksatılması organ hasarlarını hızlandırıyor. Tip 2 diyabette, uygun beslenme programı, sistematik egzersiz ve kan şeker yüksekliğini kontrol altına alma amaçlı düzenli ilaç kullanımı çok önemli görülüyor. Hastalığın tedavisinde ilk hedefin açlık kan şekerlerini kontrol etmek olduğu belirtiliyor. Açlık kan şekeri normal düzeye indiğinde hastayı mutlaka tokluk kan şekeri ile takip etmek gerekiyor. GESTASYONEL DİYABET GEBELIK sırasında ortaya çıkan, gebelikten sonra düzelen ve özellikle tokluk kan şekeri yüksekliği ile karakterize diyabet tipine, “gestasyonel diyabet” adı veriliyor. Bu hastalarda genellikle yaşamın ilerleyen yıllarında Tip 2 diyabet gelişiyor. SEKONDER DİYABET HORMON hastalıkları, troit hastalıkları, sürrenal ya da hipofiz hastalıkları, genetik hastalıklar ya da pankreas dokusunun hastalıkları kronik pankreatit, pankreas kisti ya da tümörü vb sürecinde görülen kan şeker yükseklikleri ile karakterize bir hastalık olarak tanımlanıyor. TOKLUK KAN ŞEKERİNİZ 200’ÜN ÜZERİNDEYSE DİKKAT TOKLUK kan şekeri 200’ ün üstünde olan hastalarda kalp hastalıkları riskinin 3 kat arttığına dikkat çekiliyor. Bu nedenle açlık kan şekerinin 120 mg/dl, tokluk kan şekerinin ise 160 mg/dl’nin altında olması gerekliliğine dikkat çekiliyor. Üç aylık kan şeker ortalamasını gösteren HbA1C değerinin yüzde 7’nin altında olması ileriye yönelik organ hasarlarının önlenmesi açısından çok önemli görülüyor GİZLİ ŞEKER TEŞHİSİNDE YAPILAN HATA DİYABET bulgularını verinceye kadar geçen 10 - 20 yıllık süreçte, açlık kan şekerinin hep normal düzeyde olduğu belirtiliyor. Prof. Dr. Temel Yılmaz, “Kişiler kendilerinde şeker hastalığı olup olmadığını anlamak için açlık kan şekerlerini ölçtürme yoluna gidiyor. Oysa gizli şekerde teşhis hiçbir zaman açlık kan şekeriyle konmuyor. Bu durumda hastanın glikoz yükleme testi yaptırması gerekiyor” diyor. Bu testte kişiye 75 gram glikoz içeren şekerli su veriliyor ve şekerli suyu içtikten sonraki 5 saatlik sürede kişinin kan şekeri izleniyor. “Herkesin bu teste 4 saat ayırması mümkün olamayabilir” diyen Yılmaz, bunun için “karışık diyet” adı verilen 75 gramlık karbonhidrat diyeti olduğunu ve 5 dilim ekmek, 2 kaşık reçel ile 2 kesme şekerden oluşan kahvaltının, 2 saat sonra yapılacak kan şekeri ölçümünü doğru sonuca ulaştıracağını belirtiyor. YEMEKTEN SONRA UYKUNUZ MU GELİYOR? “GLİKOZ intoleransı” adı verilen ensülin direncinin giderek arttığı dönemde tokluk kan şekerleri yükselmeye başlıyor. Glikoz yükleme testinde tokluk 2 saat kan şekeri 140-199 mg/dl arasında çıkıyor. Bu süreçte kişi daha fazla şişmanlamaya başlıyor, şişmanlık arttıkça acıkma atakları şiddetleniyor ve kilo artışı yağların özellikle karın bölgesinde toplanmasına neden oluyor. Bel oranı ile kalça oranının üzerine çıkmasına dikkat edilmesi gerekiyor. Diğer kriterler arasında yemekten sonra uykunun gelmesi, yorgunluk hissi, çalışma performansının azalması ve kilo alma hızının artması gibi belirtiler bulunuyor. DİYABETİN ERKEN DÖNEMİNE HOŞ GELDİNİZ PREKLİNİK adı verilen 3. dönemde tokluk kan şekeri artık 200 mg/dl’nin üzerine çıkıyor ve kan yağları yükseliyor. Bu hastaların yarısında hipertansiyon ve şişmanlık görülüyor. Bu dönemde acıkma atakları öğleden sonradan sabah saatlerine çekiliyor. Hastalarda sabahları yorgun uyanma, ağır yemek sonrası ağız kuruluğu, çok su içme, çok idrara çıkma gibi bulgular dikkat çekiyor. Bu, “diyabetin erken dönemi” olarak adlandırılıyor.
1Malum sıcaklarda serinlemek için en çok tercih edilen şüphesiz ki dondurmadır. Dondurma doğru şekilde tüketildiği takdirde herhangi bir sağlık sorununa neden olmaz. Fakat doğru şekilde tüketilmezse bağışıklığı düşük olan kişiler de boğaz enfeksiyonuna neden olabilir. 2Yazın hasta olmamak için ne yapmalıyız ? Dondurma süt, yağ, şeker, protein ve kalsiyum gibi vücut için önemli maddeler içerir, yaz aylarında çocukların vazgeçilmezidir. Tatlı seven insanlar için sağlıklı bir besin kaynağıdır. Doğal meyvelerden yapılan meyveli çeşitleri ile de antioksidan kaynağıdır. İnek sütü alerjisi olanlar ise keçi sütünden üretilen dondurma tüketmeliyiz ? Kendim Kahramanmaraşlıyım, bizim memlekette dondurma su ile beraber servis ile tüketmek boğaz enfeksiyonu sıklığını ek olarak dondurma ambalajından çıkarıldıktan sonra hemen miktar beklemek mide ve bağırsaklar içinde iyi olur. Yine boğazda küçük parçalar ve eriterek yemek boğaz enfeksiyonu olasılığını dikkat etmeliyiz? Dondurmanın fazla miktarda tüketilmesi kilo problemi olanlar için sorun oluşturabilir. Tok karna tüketmek daha sağlıklıdır. Soğuk su ile tüketmeyin. 5Dondurma yedikten sonra dişlerimizi korumak için ağız yıkanmalı. Paketli dondurmalar mutlaka soğuk zincirde korunmuş olmalı ve son tüketim tarihi kontrol edilerek enfeksiyonu sadece dondurma tüketince mi olur ? Hayır. Burnu tıkalı kişiler gece boyu ağızdan nefes alır. Ağızdan nefes almak boğazın kurumasına, dişlerin çürümesine, ağızda kötü bir tat hissine neden olarak boğaz enfeksiyonunu sistemi zayıf kişiler de yine sürekli boğaz enfeksiyonu geçirir. Uyku apnesi - horlaması olan kişiler gece uykuda tıkanmaya bağlı daha sık hasta olurlar. Sigara içenler ve geniz akıntısı fazla olan kişiler daha sık sık tekrarlayan boğaz enfeksiyonlarının nedeni nedir ? Ağızdan solunum ağızdan nefes alıp vermek en sık nedenlerin başında gelir, burun tıkanıklığı, bağışıklık sisteminin zayıf olması, sigara içmek, antibiyotik direnci, aşırı yorgunluk ve uykusuzluk, stres, fazla soğuk ve sıcak yemek içmek, geniz akıntısı, geniz eti ve burun alerjisi tekrarlayan boğaz enfeksiyonlarında çözüm nedir ? Bir yıl içerisinde 4-5 ten fazla boğaz enfeksiyonu geçirmesi durumunda, erişkin ve çocuklar için ameliyat seçeneği devreye girer. Geçirilen boğaz enfeksiyonu uygun şekilde tedavi edilmez ise bu enfeksiyon kalbe, böbreklere ve eklemlere zarar verebilir.
yemek yedikten sonra geniz akıntısı