HOŞGELDİN YÂ ŞEHR-İ RAMAZAN. kadir.gombeyaz@kocaeli.edu.tr. 06 Nisan 2022 00:24 KİDER 611. Onbir aylık yoldan geldik hasretle kapına. Hamdolsun bizi Yâ Ramazan, sana Kavuşturan’a. Bağrında türlü türlü rahmet ve bereket hazineleri gizleyen Ramazan ayına çok şükür yeniden kavuştuk.
GÜNDEM. 24 Nisan 2020 Cuma 22:06. İsa Kırım. HOŞGELDİN YA ŞEHR-İ RAMAZAN. Ramazan ayının gelişi yüzleri güldürürken, gönülleri de huzurla doldurdu. on bir ayın sultanına kavuşmanın sevinci hep birlikte yaşıyoruz. Kardeşliğin daimi olduğu, sevgilerin birleştiği, dostlukların bitmediği yine de mutlu, umutlu ve sevgi
HOŞGELDİN YA ŞEHRİ RAMAZAN. 11 ayın sultanı, bereket ayı Ramazan’a kavuşmanın huzuru ve mutluluğu içindeyiz. Sevgi ve barış ayı Ramazan Ayı’nın, tüm bereketi şehrimize, ülkemize, Esnaf Sanatkarlarımıza, ulaşım sektörü çalışanlarına ve tüm İslam Alemi’ne hayırlar vebol kazançlar getirmesini Yüce Allah
Hoşgeldin ya şehri ramazan. Ramazan berekettir, huzurdur, saadettir. Ramazan paylaşmaktır. Rabbim birbirini anlayan ve paylaşan kullarından eylesin. Ramazan’ımız mübarek olsun inşallah. Salgın günlerinde sokak hayvanları da unutulmadı.
Hoşgeldin ya şehri ramazan Kullar açtı elleri semaya Yalvardı rabbim allaha Bol nimetini ver bize Sevindir şu garip kullarını Tekrar nasip et rabbim Ya şehri ramazana Ramazan ayi,bereket ayı Sahuru, iftarı, bir ayrı Sabır eder tutarız Şükür eder açarız Sen ne güzelsin Ya şehri ramazan Oruçlar tutulup Geldimi bayram Eş
Anasayfa» Gündemdekiler » Hoşgeldin Ya Şehr-i Ramazan. Hakkı DUMAN. Gündemdekiler Kategori Dışı. 0. 460. Bütün müslüman aleminin beklediği ramazan ayı gelmiş bulunmakta arkadaşlar ne mübarek günlerdirki bu günler insanın içi huzur doluyor bu ramazan benim blog yazarlığıma başladığım günden itibaren ilk ramazanım
UF0X. 11 ayın sultanı, bereket ayı Ramazan’a kavuşmanın huzuru ve mutluluğu içindeyiz. Sevgi ve barış ayı Ramazan Ayı’nın, tüm bereketi şehrimize, ülkemize, Esnaf Sanatkarlarımıza, ulaşım sektörü çalışanlarına ve tüm İslam Alemi’ne hayırlar vebol kazançlar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Ramazan’ı sağlık, birlik, beraberlik ve huzur içerisinde yaşamamız dileğiyle, Hayırlı Ramazanlar diliyorum. Faik YILMAZ Birlik BAŞKANI
Seeelaamuunnn aleyküüümm! “Good Morning Vietnam” filmini izleyen var mı aranızda? Başta verdiğim selamı doğru okuyabilmek için Robin Williams’ın “gooooood morninng Vietnamm!” dediği gibi okumalısınız. Bundan sonra olarak, nasılsın Keçeli? Hâlin keyfin nasıl? Okullar bitti, tatil geldi. Ramazan da teşrif etti, biliyorsun 11 ayın sultanı kendisi. Çok mübarek bir aydayız, kıymetini bilmek lâzım. Tatilin rehaveti bizi sarmadan hemen bir besmele çekelim ve kaldığımız yerden devam edelim olur mu? … +Niye sustun Keçeli? -Hocam yaa, bu hafta ders işlemesek olur muu? +Hmmm. Tabii ki hayır. Ama daha farklı bir metod takip edebiliriz. Hadi bu hafta Yusuf Efendi ile tanıştırayım sizi. Şimdi sessiz olun ve dinleyin. Ben etimolojiye ilgi duyan biriyim. Etimoloji, kelimelerin kökenlerini inceleyen bir bilim dalı. Sonra ben, Arapça’yı da severim. Bu ikisi birleşip de, aslında çok sık rastladığım kelimelerin kökenini öğrendiğimde sürekli aydınlanıyorum, ufkum genişliyor. Mesela Yusuf Efendi. Bir Arap ülkesine gidip, bir kilo Yusuf Efendi alabilirsiniz. Peki nasıl olur bu? Belki bilirsiniz, mandalinanın kökeni kuzeydoğu Hindistan’dır. Kokusuyla insanları kendine hayran eden bu meyve yıllar içerisinde Hindistan’dan Çin’e, oradan İngiltere’ye, oradan İtalya’ya, derken diğer Akdeniz ülkelerine seyahat etmiş. İşte rivayet odur ki, mandalinayı Arap ülkelerine götüren kişinin adı Yusuf Efendi’ymiş. Ve böylece mandalinanın adı Yusuf Efendi olarak kalmış. Madem bu kadar bahsettik Yusuf Efendi’den. Onunla ilgili Osmanlıca birkaç cümle karalayalım da, Eskimez Yazı maksadına ulaşsın. Ne yazalım, ne edelim diye düşünürken edebiyatımızda mandalina üzerine kısa çaplı bir araştırma yaptım ve Fazıl Hüsnü Dağlarca abimizin bir kitabına rastladım; Balina ile Mandalina. Bir çocuk kitabı. Haydi, o kitaptan bir kısmı, Osmanlıca alfabesiyle yazalım. کيم ياکزسه او داها چوق طویار ایصسز یرلری ایستر بالینه اولسون ایستر ماندالینا کیم یالکزسه او داها چوق أن اسکی بر تورکو کیم یالکزسه چوجقلر او داها چوق بکزر باشقهسنه Türkçesi Kim yalnızsa, o daha çok duyar ıssız yerleri, İster balina olsun, ister mandalina, kim yalnızsa o daha çok en eski bir türkü Kim yalnızsa çocuklar o daha çok benzer başkasına. Eveet, bir dersin daha sonuna geldik. Umarım eğlenceli geçmiştir sizin için de. Bir de ödevim var sizin için. Hani Ramazan geldi ya. Ramazan gelince ne yapılır? Camilerin minareleri arasına mahya gerilir. Pek meşhur mahyalardan biri şu şekildedir Hoş geldin Ya Şehr-i Ramazan. Küçükken çok mantıksız gelirdi bu cümle. “Nasıl yani, Ramazan Şehri diye bir yer mi var, ne demek bu?” diye… Artık büyüdüm ve bu cümledeki “şehr” kelimesinin mânâsını öğrendim. Sen de biraz araştırma yapıp bu kelimenin manasını ve Osmanlıca nasıl yazıldığını öğrenebilir misin? Haydi iyi tatiller, sağlıcakla kal, bu sayfayla ilgili geri dönüş yap bizee! Emine Sultan Çakır
Ramazan ayında binlerce Müslüman oruç tutarak ibadetlerini yerini getiriyor. Her sene olduğu gibi ramazanın gelmesi ile birlikte camilere mahyalar asılıyor. Osmanlı'dan günümüze kadar gelen mahya geleneğinde, Ramazan'ın ilk haftasında camilere asılmış olan Şehri Ramazan ne demek olduğu pek çok kişi tarafından merak ediliyor. Şehr-i Ramazan, aslında "Ramazan ayı" anlamına gelir. Şehr, Arapça'da "ay" anlamında kullanılır. Bunun çoğulu ise, "şuhûr" aylar kelimesi olarak bilinir. Dinimizin beş şartından birisi olan oruç tutmak, 12 aydan meydana gelen hicri takvimin dokuzuncu ayında yani Ramazan ayında eda edilir. "Hoşgeldin ya Şehri Ramazan" ifadesi ise, "Hoşgeldin Ramazan Ayı" manasına gelir.
Şehr-i Ramazan, aslında "Ramazan ayı" anlamına gelir. Şehr, Arapça'da "ay" anlamında kullanılır. Bunun çoğulu ise, "şuhûr" aylar kelimesi olarak bilinir. Dinimizin beş şartından birisi olan oruç tutmak, 12 aydan meydana gelen hicri takvimin dokuzuncu ayında yani Ramazan ayında eda edilir. "Hoşgeldin ya Şehri Ramazan" ifadesi ise, "Hoşgeldin Ramazan Ayı" manasına Ya Şehri Ramazan Ne Demek?Ramazan ayında binlerce Müslüman oruç tutarak ibadetlerini yerini getiriyor. Her sene olduğu gibi ramazanın gelmesi ile birlikte camilere mahyalar asılıyor. Osmanlı'dan günümüze kadar gelen mahya geleneğinde, Ramazan'ın ilk haftasında camilere asılmış olan Şehri Ramazan ne demek olduğu pek çok kişi tarafından merak Ramazan, aslında "Ramazan ayı" anlamına gelir. Şehr, Arapça'da "ay" anlamında kullanılır. Bunun çoğulu ise, "şuhûr" aylar kelimesi olarak bilinir. Dinimizin beş şartından birisi olan oruç tutmak, 12 aydan meydana gelen hicri takvimin dokuzuncu ayında yani Ramazan ayında eda edilir. "Hoşgeldin ya Şehri Ramazan" ifadesi ise, "Hoşgeldin Ramazan Ayı" manasına Ramazan Ne Anlama Gelir?Ramazan ayı geldiği zaman TV programlarında, cami mahyalarında ve çeşitli yerlerde şehr-i Ramazan ifadesini sıkça görüyoruz. Şehr-i Ramazan ise en basit tanımı ile, Ramazan ayı anlamına gelir. Şehr, Arapçada "ay" demektir. Bunun çoğulu ise, şuhûr aylar kelimesidir."Şehr-i ramazan" söylemi bazı zamanlarda anlam karışıklığına da yol açabiliyor. Bu kavramın açıklaması yapılırken düşülen yanlışın asıl nedeni ise, 'şehr' sözcüğün iki ayrı dilde Arapça ve Farsça yazılışlarının aynı ama anlamlarının farklı olmasından yaygın bir şekilde kullanılan ve dilimize yerleşmiş olarak kullanılan 'şehr' yani 'şehir' sözcüğü Farsça bir kelimedir. Kullanımı oldukça yaygın olduğu için bu sözcük duyulduğu zaman doğal olarak ilk akla gelen ise, "şehir, kent, il" anlamı olarak bilinir. Bu nedenle de "şehr-i ramazan" tamlaması bu anlam doğrultusunda "ramazan şehri" şeklinde açıklanıyor. Hatta bazı kişilere göre "Şehrimize hoş geldin ya ramazan!" şeklinde de yorumlanıyor.
Ramazan gösterisi denilince ilk akla gelenler arasında Meddahlık yer almaktadır. Meddahlık organizasyona büyük renk katan bir gösteridir. Peki Meddah nedir? Günümüzde stand up olarak adlandırılan güldürü sahne sanatı Osmanlı döneminde asıl adı Meddah olarak adlandırılmaktadır. Hikâye anlatma şeklinde icra edilen meddahlık bir taklit sanatıdır. Perdesi, sahnesi, dekoru, kostümü tek bir sanatkârın eseri olan bir temaşa, yani gösteri türüdür. Meddah bir sandalyeye oturarak dinleyicilerine hikâyeler anlatır. Meddahın anlatısını, günlük yaşamdaki olaylar, masallar, destanlar, öyküler ve efsaneler aksesuarları bir mendil ile bir sopa-bastondan ibarettir. Genellikle güldürücü, ahlakî ve edebî sonuç çıkarılacak hikâyelerine klişeleşmiş “rvıyn-ı ahbar ve nkıln-ı sar ve muhaddisn-ı rüzigar şöyle rivayet ederler ki” şeklindeki sözbaşı ile başlar, daha sonra kahramanları sayıp hikâyesini anlatır. Meddah hikâyenin kahramanlarını kendi yöresinin dili ve şiveleriyle konuşturan insandır. Meddah çok oyunculu bir tiyatro eserinin tek sanatçısı, oyuncusu konumundadır. Okumanın gelişmediği, dinlemenin rağbet gördüğü zamanlarda Osmanlı Sarayı’nda, şehirlerde, kasabalarda, Ramazan gecelerinde, sünnet düğünlerinde, kahvehanelerde bu sanatı sürdürürdü. Bu sanatın günümüzdeki uzantısı stand-up shovmenleridir.
hoşgeldin ya şehri ramazan osmanlıca